Yetiştirdiği bilim insanları ve Türklüğün dili, tarihi ile ilgili araştırmaları ile dünyada saygın bir yer edinen Macar Türkolojisi, bu alanda başlı başına bir ekol olan Gyula Németh gibi bir âlimi bilim camiasına kazandırdı. Türklerle ortak tarihi geçmiş, özellikle Türklerin eski ve ortaçağı, bunun Macar dili ve tarihine yansımaları, Macaristan’da Türkoloji etüdlerinin itici gücü olurken, bilim insanlarının da yönünü belirledi. Kökü Kumanlara dayanan Gyula Németh için de, bu, bir bakıma belirleyici oldu ve onun inceleme alanlarından birini teşkil etti.
XIX.yüzyılın sonlarından XX. yüzyıla yansıyan süreç, Németh’in ülkesinde kültür bakımından dil, kimlik araştırmaları ve bunların sonuca bağlanması ile geçerken; Türkiye’de imparatorluktan ulus devlet yaratan Mustafa Kemal Atatürk’ün Türklüğün dilinin, tarihinin dünya medeniyeti içindeki yerini ispatlamayı hedefleyen dil ve tarih tezleriyle ilgili çalışmaların, bunlarla ilgili kurumlaşmaların ortaya konulması ile geçti.
Bu çalışmada Macarları “kardeş” olarak gören, Türkoloji’ye ilgisi bilinen ve modern Türkiye’yi yaratan bir dünya lideri ile dünyaca ünlü bir Türkoloğun, her iki taraf için de imparatorlulardan ulus devletlere geçişin yaşandığı fırtınalı yıllarda, yeni Türkiye’nin modernleşme çabaları sürecinde yollarının kesişmesinin neden ve sonuçları, Türk Macar ilişkileri çerçevesinde, Türkiye’deki kültür hamleleri temel alınarak, aralarındaki bağlantı ortaya konulmuştur.
Çalışmanın amacı, bu temel esaslara binaen, Türkiye bağlantıları henüz yeterince ele alınmamış ve bunun hakkında çok az çalışma yapılmış olan Gyula Németh’in, Atatürk’ün kültür politikasına bakışını değerlendirmektir.
Atatürk’ün ve Németh’in şahsında bu bağlantıyı ortaya koymak, aynı zamanda dönemin kültür politikasının mentalitesini yansıtacağından, çıkarılacak sonuçlar, izlenecek kültür politikalarına ışık tutacak nitelikte olacaktır.
Hungarian Turkology, which has gained a respected place in the world with the scientists it has trained and its research on the language and history of Turkism, has introduced a scholar Gyula Németh, who is a school in himself in this field, to the scientific community. The common historical past with the Turks, especially the ancient and medieval times of the Turks, and their reflections on the Hungarian language and history, became the driving force of Turkology studies in Hungary and determined the direction of scientists. For Gyula Németh, whose origin dates back to the Cumans, this was, in a way, decisive and constituted one of his areas of study.
While the process from the end of the 19th century to the 20th century was focused on language and identity research and their conclusion in terms of culture in Németh’s country, in Turkey, it was focused on studies on linguistic and historical theses put forward by Mustafa Kemal Atatürk, who created a nation state from an empire, with the aim of proving the place of the language and history of Turkishness in world civilization.
This study revealed the reasons and causes of the intersection of the paths of a world leader who saw the Hungarians as “brothers”, who is known to be interested in Turkology and who created modern Turkey and of a world-famous Turkologist, in the stormy years when the transition from empires to nation states was experienced for both sides and during the modernization efforts of the new Turkey within the framework of Turkish-Hungarian relations and based on the cultural movements in Turkey.
Based on these basic principles, the purpose of the current study is to evaluate Gyula Németh’s view of Atatürk’s cultural policy, whose connections with Turkey have not yet been adequately addressed and very few studies have been done on this subject.
Since revealing this connection in the persons of Atatürk and Németh will also reflect the mentality of the cultural policy of the period, the results will shed light on the cultural policies to be followed.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.