Bu çalışmada Ortaçağ’da yazılan Ermeni kaynaklarına göre XI. – XIII. Yüzyıllar arasında Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin Anadoluya askeri akınları ve Anadolu’nun Türk vatanı haline getirilmesi sırasındaki Türklerin hakimiyet tarzı, devlet yönetim anlayışı; hükümdarlarının karakteri ve kişiliği hakkında bilgi verilecektir.
Amaç, Ortaçağ’daki Ermeni müelliflerinin Selçuklu Türkleri’ni nasıl tasvir ettiklerini; Selçuklular’ın yönetiminin karakterini ve tebaasına karşı yaklaşım tarzını nasıl bulduklarını ortaya koymaktır. Bu şekilde geçmişteki ilk izlenimlerin ortaya konması sonraki çağlarda Türk – Ermeni İlişkilerini ve günümüzdeki Ermeni Meselesini daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.
Kaynak olarak, geçmiş dönemden günümüze kadar gelen birinci elden kaynaklar kullanılacaktır. Bunlar; Urfalı Mateos, Vardan Vardabet, Simpat, Genceli Kiragos ve Lastivertli Aristakes’tir.
Büyük Selçuklular, Anadolu’yu fetih hareketlerinin başlangıcından (1015) fetihlerin büyük ölçüde tamamlanmasına (1243) kadar geçen iki yüzyıldan fazla bir dönemde, Anadolu’daki rakipleri Bizanslılarla büyük ve sürekli savaşlarda ve çetin çarpışmalarda bulunmuşlardır. Bu mücadele, genellikle iki taraf ordularının çarpışması biçiminde gerçekleşmiş, ancak kendilerine yeni bir vatan bulma amacıyla, Anadolu’ya sel gibi akan Türk milletinin mücadelesi olmuştur. Bu fetih mücadeleleri, özellikle Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurulmasından (1075) başlayarak daha düzenli bir biçimde yoğunlaştırılıp, yaygınlaştırılmıştır.
İşte bu süreçte Ermeni müellifleri, XI. yüzyılın ortalarından itibaren Anadolu’ya hakim olan Selçuklu Türkleri hakkındaki kanaatlerini yazdıkları eserlere yansıtmışlardır. Çalışmada, Ortaçağ Ermeni tarih yazarlarının eserlerinde Selçuklu Türkleri hakkındaki görüşleri değerlendirilecektir.
According to written Armenian sources during the XI to XIII centuries, this study will give
information concerning military incursions that took place by the Great Seljuk and Anatolian Seljuk
States in the Middle Ages and type of domination the Turks used during the creation of Anatolia as a
Turkish homeland; their understanding of state governance and character and personality of their rulers.
The aim is to establish how the Medieval Armenian authors depicted the Seljuk Turks; to
understand how they ascertained the character of Seljuk governance and their approach towards their
subjects. This will enable us to better understand the first impressions of Turkish-Armenian relations in
subsequent years and our present day Armenian issue.
As resource, first hand sources will be used from the past period to the present day. These are;
Mateos from Urfa, Vardan Vardabet, Simpat, Kiragos from Gence, and Aristakes from Lastivert.
The Grand Seljuk’s, were in continual and difficult conflicts with their Byzantine rivals from the
beginning of their conquest of Anatolia in 1015 to pretty much the end of their conquests in 1243 that
spanned a period of more than two hundred years.
This conflict manifested itself mostly by the clash of the military of both sides, however, with the
goal of finding a new homeland for themselves, it was the struggle of the Turkish people who flooded
Anatolia in large numbers. These conflicts of conquest that were especially initiated from the founding of
the Turkish Selçuk State in 1075 were intensified and extended in an organized fashion. During this
period, from the middle of the XI century, Armenian authors reflected their opinions about the Seljuk
Turks in the works they wrote. In this study, the view of the Medieval Armenian historians’ writings,
concerning the Seljuk Turks, will be evaluated.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.