Osmanlı toplumunun matbaayla, dolayısıyla süreli ve süresiz yayıncılıkla tanışmasının Avrupalı denklerine nispetle geç gerçekleştiği bilinen bir vakıadır. Bu gecikmenin Osmanlıların dönemin medya araçlarını aktif ya da pasif olarak kullanmakta da geri kaldığı anlamına geldiği sanılıyordu. Bu bağlamda Sultan II. Abdülhamid’in Matbuat-ı Ecnebiye Müdüriyetini kurduğu 1884 yılına dek Osmanlıların Avrupa basınını takip ettikleri, gazeteleri bir “istihbarat” kaynağı olarak kullanma temayülü gösterdikleri düşünülmüyordu. Bu yaygın kanaatin aksine kendisinden önce tek tük ipuçlarına rastlansa da hükümranlığı döneminde Sultan I. Abdülhamid’in (1774-1789) Avrupa basınını takip konusunda istikrarlı ve dikkatli bir çaba gösterdiği görülür. Konu hakkında daha önce değerlendirilmemiş arşiv kaynakları kullanılarak hazırlanan bu makalede özellikle Batı sınırındaki Avusturya, Macaristan, Rusya gibi komşularından gelebilecek tehditler karşısında sultanın Avrupa basınını takip uğraşı, gazetelerin nasıl temin edildiği, gazete hulasalarında ne gibi konulara dikkat çekildiği, ilgili haber ve yorumların nasıl değerlendirildiği üzerinde durulacak, bu çabanın sultanla birlikte yerleşmiş bir teamüle dönüştüğü gösterilecektir.
It is a well-known fact that the advent of the printing press, and therefore the periodic and non-periodical publishing in the Ottoman society took place relatively late compared to its European counterparts. It was thought that this delay meant that the Ottomans were incapable of using the media tools of the period, either actively or passively. In this context, it was assumed that the Ottomans followed not the European press and showed no tendency to use papers as a source of "intelligence" until 1884, when Sultan Abdulhamid II established the Directorate of Foreign Affairs. Contrary to this common belief, despite the few and trivial efforts beforehand, it is seen that Sultan Abdulhamid I (1774-1789) made a consistent and careful effort to follow the European press during his reign. Prepared using archival sources that have not been studied on the subject before, this article will focus on the sultan’s efforts to follow the European press, how the papers were obtained, what kind of issues were drawn attention to, and how the relevant news and comments were evaluated, and it will be shown that this effort turned into an established custom with the sultan, especially in the face of threats that could come from neighbours such as Austria, Hungary and Russia on the western borders.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.