Anadolu'da Alevilik-Bektaşilik çalışmaları, 19. asrın ortalarından itibaren, ilk olarak yabancılar tarafından yapılmıştır. Bunun sebebi, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sürecinde mücadele içinde olduğu Batılı güçlerin, devletin sınırları içindeki farklı unsurlara yönelik politikaları idi. Bu amaçla yabancı güçler, imparatorluk sınırları içinde yaşayan Alevi ve Bektaşilerle ilgili Rumeli’de ve Anadolu’da alan araştırmaları yaptılar ve kendi çıkarları doğrultusunda tezler öne sürdüler. Bunlara karşı, özellikle "İttihat ve Terakki" zamanında devlet de kendi çalışmalarını başlatmıştır. Bu doğrultuda, Anadolu’daki Alevi aşiretleri ve bu aşiretlerin ırkı ve inancı hakkında çok sayıda araştırmalar yaptırılmış ve raporlar hazırlatılmıştır. Bu tür araştırma ve raporlar Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Hatta 1970’lerde dahi bu raporlara rastlanır.
1980’lerden itibaren ise Alevilik-Bektaşilik hakkındaki araştırmalar oldukça artmıştır. Bu çalışmaların çoğunluğu ise Alevilerin kendileri tarafından yapılmaya başlanmıştır. Böylece, Alevilerin kendi inançlarını, kendi yaptıkları alan araştırmaları ile anlatmaları, daha gerçekçi verileri ortaya çıkarmıştır. Çünkü yapılan alan araştırmalarının kayıt altına alınması ve bu kayıtların basında yayınlanması, Alevilerin ve inanç ritüellerinin daha yakından tanınmasını sağlamıştır. Sonuçta bu inanca yönelik asırlarca devam eden önyargıları da azaltmıştır.
Bu çalışmada, Osmanlının son zamanlarından günümüze kadar, Alevilik ve Bektaşilik hakkında yapılan çalışmalar üzerinde durulmuştur. Ancak hepsini ele alma olanağı olmadığı için, konuyla ilgili belli başlı araştırmalara yer verilmiştir.
Alevism-Bektashism studies in Anatolia were first carried out by foreigners in the middle of the 19th century. The reason for this was the policies of the Western powers, with which the Ottoman Empire was struggling during the collapse, towards different elements within the borders of the state. For this purpose, foreign powers conducted field studies in Rumeli and Anatolia about Alevis and Bektashis living within the borders of the empire and put forward theses in line with their interests. Against these, especially during the "İttihat ve Terakki" period, the state also started its activities. In this direction, many researches and reports have been prepared about the tribes in Anatolia and the race and beliefs of these tribes. Such research and reports continued during the Republican period. Even in the 1970s, these reports are encountered.
Since the 1980s, research on Alevism-Bektashism has increased considerably. The majority of these works were carried out by the Alevis themselves. Thus, the fact that Alevis expressed their beliefs through their field research revealed more realistic data. Because the recording of the field research and the publication of these records in the press have led to a closer recognition of Alevis and their belief rituals. As a result, it has also reduced centuries-old prejudices against this belief.
In this study, from the last time of the Ottoman Empire to the present day, the studies on Alevism and Bektashism are emphasized. However, since it is not possible to address all of them, certain research on the subject has been included.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.